Cumhuriyet Nedir?
Cumhuriyet, hükûmet başkanının, halk tarafından belli bir süre için ve belirli yetkilerle seçildiği yönetim biçimidir. Egemenlik hakkının belli bir kişi veya aileye ait olduğu monarşi ve oligarşi kavramlarının karşıtıdır.
Cumhuriyet kelimesi Arapça kökten 18. yüzyılda Osmanlı Türkçesinde türetilmiş bir isimdir. Arapça cumhur kökü “bir araya toplanma, topluluk oluşturma”, bu kökten türeyen cumhūr ise “cemiyet, toplum, kamu” anlamına gelir. 18. yüzyıl Avrupa’sında monarşi ile yönetilmeyen Hollanda, İsviçre (ve 1789 Devrimi sonrasında Fransa) gibi ülkeleri tanımlayan Latince respublica ile Fransızca république sözcüğünün Türkçe çevirisi olarak benimsenmiştir. (1)
29 Ekim Tarihi Ne Zaman Bayramı İlan Edildi
29 Ekim 1923’te TBMM, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu (yani 1921 Anayasası)’nda yaptığı değişiklikle, devletin yönetim biçimini cumhuriyet olarak ilan etmiştir. Aynı gece bu ilan, atılan 101 pare top ile kutlanmıştır. 1924 yılında ise cumhuriyetin ilanı şenliklerle kutlanmıştır.(2)
2 Şubat 1925’te, Hariciye Vekaleti’nce (Dışişleri Bakanlığı) düzenlenen bir kanun teklifinde 29 Ekim’in bayram olması önerilmiştir.[1] Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelenmiş ve 18 Nisan’da karara bağlanmıştır. 19 Nisan’da ise teklif TBMM tarafından kabul edilmiştir. 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim, 1925’ten itibaren ülke içinde ve dış temsilciliklerde bayram olarak kutlanmaya başlamıştır.(3)
Atamızın Cumhuriyet İle ilgili Sözleri
“Arkadaşlar mazide, en büyük felaketleri ihzar (hazırlayan) eden bir mazide, çok derin mazilerde dahi, Türk Milletini benliğinden çıkaran bir teşkilat vardı ki, ona devlet ve hükümet teşkilatı derlerdi. Millet, hükümet teşkilatının zahiren esiri idi. Bu onun manzarai zahiriyesi (görünen manzarası) idi. Halbuki Türk, esaret kabul etmeyen bir Millettir, Türk Milleti esir olmamıştır.
Yalnız hükümet başka bir vaziyette kalmış, millet de hükümete bigane (yabancı) ve ondan müteneffir (nefret eder) bir vaziyette kalmıştır. İşte bunun için çok felaketler oldu. Fakat bunların tecelliyatı maddiyesi (meydana gelişleri) devlet, hükümet teşkilatı üzerinde oldu. Mahvolan devletler idi ve devlet ölmüştür. Fakat Türk Milleti görüyorsunuz ki, daha kuvvetli, daha şerefli olarak yaşamakta berdevamdır. Bugünkü hükümetimiz, teşkilatı Devletimiz doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir teşkilatı devlet ve hükümettir ki, onun adı Cumhuriyet’tir. Artık hükümet ile millet arasında mazideki ayrılık kalmamıştır… Artık hükümet ve hükümet mensupları kendilerinin milletten gayrı olmadıklarını ve milletin efendi olduğunu tamamen anlamışlardır…” (4)
“Milletin uyanıklığına, milletin ilerleme ve gelişme istidadına güvenerek, milletin azminden asla şüphe etmeyerek Cumhuriyet’in bütün icaplarını yapacağız. Birçok güçlükler ve engeller karşısında bulunduğumuzu biliyoruz. Bunların hepsini tetkik ile azim ve iman ile millet aşkının sarsılmaz kuvvetiyle birebir çözüp sonuçlandıracağız. O millet aşkı ki herşeye rağmen sinemizde sönmez bir kuvvet, dayanıklılık ve ateş kaynağıdır.” (5)
“Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir.” (7)
“Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir.” (8)
Bu vesileyle tüm milletimizin Cumhuriyet Bayramını kutlarız.
Kaynaklar:
1. https://tr.wikipedia.org/wiki/Cumhuriyet
2. http://www.atam.gov.tr/?Page=DergiIcerik&IcerikNo=777
3. http://www.basarmevzuat.com/dustur/kanun/3/0628/a/628sk.htm
4. Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, cilt II, s.241, AAM, 1997
5. ASD, cilt II, s.166, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yay., 1959
6. A.g.e, cilt III, s.106
7. A.g.e, cilt II, s.242
8. Afet İnan, Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, TTK,1959