Olmadık saatte omzumuzda oturup kulağımızla oynarlar, televizyonun kablosunu dişleyip yayını bozarlar, modemin antenini büküp işlemez hale getirirler, boynumuza pençeleriyle resim çizerler, bütün bunlara rağmen yüzümüzden gülümsemeyi eksik etmezler 🙂 Hatta bu satırları okurken bile gülümsediğinizden eminiz 🙂
1. 33 farklı canlının neslinin tükenmesinden birebir sorumlu tutulurlar, istilacı özellikleri dikkat çekicidir.
2. Köprücük kemikleri yoktur.
3. Böbreklerinin tuzu filtreleyebilmesi dolayısıla, deniz suyunu içebildiği tespit edilmiştir.
4. Tatlı yiyeceklerin tadını algılayamazlar
5. Erkek kediler sol patilerini, dişiler ise sağ patilerini daha çok kullanırlar.
6. İdrarları karanlıkta görünebilir.
7. Günlük yaklaşık 24 saatin yaklaşık 16 saatini uyuyarak geçirirler
8. Terlemeleri patilerinden gerçekleşir.
9. Bir yiyecek ile ilgili en fazla üç defa kararsız davranırlar, dördüncü sefer kendilerinden emin bir şekilde mamalarını infaz ederler 🙂 Buradan çıkarılacak sonuç, ilaçlarını yada antibiyotiklerini dördüncü mamalarına karıştırabilirsiniz 🙂
10. Disneyland parkının yetkilileri, parktaki fareleri yakalamak için yaklaşık 200 kediyi görevlendirmişlerdir. Bu görevli kediler potansiyel Mickey Mouse’ ları yakalamak için her gece devriye görevindeler. 🙂
11. Kediler Aşağı yönü hissedebilme yeteneğiyle yaratılmışlardır. Belirli yükseklikten aşağı düşen kediler, bir dizi gerilme hareketi yaparak dengelerini sağlayabilirler. Bununla birlikte kedilerin düşüş hızları azaltabildikleri için kedilerin düşüş hızları bir çok canlının düşüş hızından çok daha azdır.
12. Kediler bir yükseklikten düşerken, eğer yeterli vakit bulabilirlerse, bir takım akrobasi hareketleri yaparak dört ayak üstüne düşebilmek için vücutlarını çevirebilirler. Bu akrobasi hareketi sırasında kuyrukları dengenin sağlıklı bir şekilde kurulabilmesi için çok önemli bir rol oynar.
13. Kedilerin göz bebekleri geceleri büyüyerek gözlerinin yaklaşık %90′ ını kaplar, bu sayede kediler gözlerine fazladan ışık almış olurlar. Bununla birlikte kedilerin retina tabakalarının arkasında ayna özelliğine sahip bir tabaka daha yer alır, bu tabakadan yansıyan ışık retinadan tekrar geçtiği için görüntünün kalitesi iki kat artar.
Son olarak şunu ilave etmek isterim ki, Kediler sahip oldukları bu sevimli görünüşlerini yada akrobasi yeteneklerini kendi kendilerine DNA ‘ larına işleyemezler. Aslında, tersten düşünecek olursak, kedilerin bu yeteneklerini sergileyebilmek için sahip oldukları uygun fizyolojik özellikleri ne kendileri nede kör tesadüfleri temel alan evrimsel süreçler meydana getiremezler. Bkz: Büyülü İfade “Doğal Seçilim Yoluyla Evrim”
Yukarıda saydığımız özellikler, canlılardaki harikalıkları araştıran ve detaylardaki ihtişamdan dolayı hayretlere düşen insanlardan, hatta yaşamış ve yaşayacak tüm insanların akıllarından çok daha üstün bir Aklın yani Allah ‘ın yaratmasıyla meydana gelebilir. İşte düşünebilen vicdan sahibi insanlar bu gerçeği, yani “Yaratılış Gerçeği” ‘ni gördüklerinde anlıyorlar ki, hayran kaldıkları şey aslında kedinin kendisi değil, kedilerde ve diğer tüm canlılarda tecelli eden O üstün Akıl yani Allah oluyor.
“O Allah ki, yaratandır, (en güzel biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.”
Haşr Suresi, 24
Biyoloji, fizik, kimya, matematik, paleontoloji tüm bunlar bilimdir ama “tesadüfen oldu” diyen “evrim teorisi” bilim değildir. ???
Kaynaklar:
- http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-38143992
- http://m.harunyahya.org/tr/works/115043/Canlilarda-Ozel-Olarak-Yaratilmis-Koruyucu-Sistemler