Kanser olmak üzeresiniz, yada bedeninizde bir tümör oluşmak üzere, bedeninizdeki tüm detayların saklandığı hücre çekirdeğinde genetik bir kopyalama hatası oluştu, ne yapardınız? Maalesef şu an için hiçbir şey (…)
Tamda bu nokta bir mucize gerçekleşir. Bir ilaç hayal edin ki, moleküler seviyede yaşanan hastalığa, yani tümör yada kansere, karşı bizi korusun ve çaresi yok diye bilinen bu hastalıkları daha başlamadan önlesin.
Bu yazımızda P53, TP53 yada tümör protein 53 isimli proteinin bizi nasıl iyileştirdiğini inceleyeceğiz.
Mutasyon ve Holywood Etkisi
Kanser gibi hastalıklarla çokça birlikte kullanılan “Mutasyon” kelimesini mutlaka duymuşsunuzdur. “Mutasyon” denildiğinde bir an için “Holywood” filmlerinden çıkmış “mutantlar”, “süper kahraman” karakterlerinden biri aklınıza gelmiş olabilir ama gerçekler maalesef böyle değil.
Genlerimizde, dış etkenlerle oluşan veri kaybına yada veri hasarlarına mutasyon denmektedir. Bilimsel olarak mutasyon %99 oranında zarar veriyor, %1 olarak ise etkisiz kalıyor.
Eğer mutasyonu eylem olarak makinalı tüfekten ateş edilmesine benzetirsek, böyle bir saldırıda, kurşun isabet etmesi sonucu insanlar ya isabet alırlar hatta yaşamlarını kaybederler, yada hiç bir kurşunun isabet etmemesi ihtimali durumunda yaralanmadan kurtulurlar.
Böyle bir süreç genetik materyale hiç bir zaman yeni bilgi ekleyemez.
Tümör Protein 53 Nedir?
Tümör Protein 53 (P53), hücre döngüsünü yöneten bir proteindir (yada transkripsiyon faktörüdür). Çok hücreli (ökaryot) canlılarda bulunur.
Hücre döngüsü tamamlandıktan sonra, hücre içinde mitoz bölünme için hazırlık başlar, bütün organellerin sayısının iki kat arttırılması ve bölünme için gereken ATP hazırlığı yapılması gerekir. Bu aşamaya “interphase” deniyor. Tam da bu aşamada DNA Replikasyonu (eşleşmesi) yapılarak kromozom sayısı iki katına çıkartılır. Bu replikasyon sırasında dış etkenler dolayısıyla hatalar oluşabiliyor.(mutasyon)
Eğer bu genetik hasarların varlığı anlaşılıp, kontrol edilmezse bu genetik hasar sonucu hatalı proteinler ve dolayısıyla problemli hücreler ortaya çıkacaktır. Tümör oluşumu böyle başlamaktadır.
Ancak adeta bir hediye gibi bizi koruyacak bir mekanizma hücrelerimizde var edilmiş ve bu tür tehlikelere karşı korunmamız sağlanmıştır.
İşte bu mekanizmanın başrol oyuncusu P53 proteinidir.
Meydana gelen bu hasarı algılandığında P53 (tumor protein 53) ilk olarak hücre döngüsünü durdurur. Bir sonraki adıma geçmeden önce şu bilgiyi vermemiz gerekiyor: P53 proteini, mutasyona sebep olan ultraviyole ışın ile aktif duruma geçmektedir. Yeni hasarı meydana getiren sürecin kendisi tamir mekanizmasını da otomatik olarak devreye sokmaktadır. Bu fevkalade plan yani bu koruma planı canlıları bizden çok daha iyi tanıyan üstün bir Aklın yani Allah’ ın varlığını akıllara getirmektedir.
P 53 proteininin tetiklediği bu durdurma işleminin arkasında çok önemli bir bilinç yatar, bu durdurma işlemi, hasarlı DNA ile hasarlı proteinlerin üretilmesi engellenmiş olur. Böylece hücre içinde sorunlu aktiviteler daha başlamadan önlenir.
Bilinen iki tür genetik hasar vardır. Bunlar DNA zincirindeki tek taraflı ve çift taraflı hasarlardır.
Tek taraflı DNA Hasarları
Tek taraflı DNA hasarı DNA Polimeraz enzimi tarafından düzeltilir. En kolay düzeltilen hasar budur, çünkü DNA polimeraz enzimi hasar gören tarafı, sağlam tarafı
şablon alarak onarır. DNA Polimeraz enzimi kromozomu baştan aşağıya tarar ve tek taraflı tüm hasarları düzeltebilir.
- Bu işlem için DNA’nın defalarca katlanmış – paketlenmiş durumundan bir fermuar gibi olana kadar çözülmesi gerekmektedir.
- DNA Helikaz isminde bir enzim tarafından gevşetilerek açılır,
- Ardından polimeraz enzimi devreye girer ve hatayı algıladıktan sonra düzeltmeyi yapar.
Çift Taraflı DNA Hasarları
Çift Taraflı DNA hasarları çok daha ciddi sorunlardır. Çift taraflı hasar, hücre mitoz bölünme sürecine girdikten sonra meydana gelebilen kayıplardır ve hızlı birşekilde düzeltilmesi gerekmektedir. Bu durumda DNA Ligaz enzimleri devreye girer. DNA Ligaz enzimi çiftlemenin başlamış olduğu kardeş kromozonlarla sorunlu kromozonları kıyaslar ve düzeltmeleri yapar. Bu işlem bir gece boyunca sürebilir.
Hasarlar giderildikten sonra P53 hücre döngüsünü baştan başlatır, bu sayede bölünme süreci sağlıklı genetik materyal ile baştan başlatılmış olur.
Görüldüğü gibi en ufak hataya yada kusura yer olmayan biyolojik sistemlerimiz moleküler seviyede denetlenmekte ve sağlığımız için biz haberinde değilken düzeltme işlemleri yapılmaktadır.
Peki, hasar düzeltilemeyecek kadar büyük ise ne olur?
Bu durumda P53 proteini “Hücre içi planlı yıkım” anlamına gelen Apoptos sürecini başlatır. Bu yaşamımız için gerçekten çok önemli bir plandır. Adeta sağlığımız için tedbirler alınmıştır ve bu tedbir ile apoptoz gerçekleşerek hasarlı genetik bilginin çoğalması engellenmiş olur.
Üzerinde düşünülmesi gereken bir konuda cansız atomlardan oluşan bir yapıdan bahsediyoruz, bu yapı neden bir arada koordinasyon yapsın, neden hata denetimi yada hata düzeltme süreci yönetimi gerçekleştirsin, eğer düzeltme yapılamıyorsa neden kendi yaşamını sona erdiren apoptoz sürecini başlatsın.
Ancak büyük resme baktığımızda, tüm bu aktivitelerin bir amacı olduğunu görürüz. Adeta hücrelerimizin içinde bizim için son teknoloji bir yoğun bakım ünitesi var edilmiş. Sürekli yapılan detaylı kontroller ve analizler adeta yaşamımızı devam ettirebilmemiz için keskin sınırları olan biyolojik limitler korunurlar.
Hücreler sadece kendi yaşamlarını devam ettirmeyi hedefleyen basit varlıklar olsalardı, bedenimiz dediğimiz biz olmazdık. Peki yukarıda bahsettiğimiz detaylar, bizi hayrete düşüren uyumla nasıl meydana gelmiştir? Sizce tüm bunları “tesadüfler” mi yapmıştır?
Belkide kendimize şu soruyu sormalıyız tesadüf gerçekte nedir? (bkz: Tesadüf Gerçekte Nedir?)
Bedenimizde varlığından bile yeni haberdar olduğumuz Tümör Protein 53 salt tesadüflerin var ettiği bir koruma sistemi olabilir mi?
Ancak zorlu ve kapsamlı araştırmalar yardımıyla ortaya çıkarılabilen bu biyolojik makine, tüm bu araştırmaları yapan bilim insanlarının aklından daha yüksek bir akıl gösteriyor, moleküler seviyede adeta “harika” bir iş çıkarıyor.
Bu “makineyi” var eden Güç, dünyadaki gelmiş, geçmiş, yaşamış ve yaşayacak tüm insanların aklından çok daha üstün bir Akla sahip olmalı. (bkz: Harika Düzen ve Morfogenez) Biz bu güce Allah diyoruz.
Soru sormadan, merak etmeden öğrenilmez, lütfen paylaşmak istediklerinizi kesinbilgi@kesinbilgi.net e-posta adresimize yazın.
Bizi instagramdan takip etmeyi unutmayın http://instagram.com/kesinbilginet
Biyoloji, fizik, kimya, matematik, paleontoloji tüm bunlar bilimdir ama “tesadüfen oldu” diyen “evrim teorisi” bilim değildir. ???
Kaynaklar:
- http://en.wikipedia.org/wiki/P53
- http://www.nature.com/scitable/topicpage/p53-the-most-frequently-altered-gene-in-14192717
- http://ghr.nlm.nih.gov/gene/TP53
- http://en.wikipedia.org/wiki/Apoptosis
- http://tr.wikipedia.org/wiki/DNA_polimeraz
- http://tr.wikipedia.org/wiki/DNA_ligaz
İlk Yorum Sizden Gelsin