"Enter"a basıp içeriğe geçin

Dünyanın En Hızlı Uçan Kuşları

Okuma Süresi: 7 dakika

Canlılar alemi biz gözlemciler için aslında yaratılış harikası örneklerle dolu bir müze gibidir,

  • (su altında ve karada düzgün görebilmeyi sağlayan) çift lens sistemine sahip trilobitler,
  • Dünyanın en iyi ısı sensörüyle donatılmış sivri sinekler,
  • -50 derecede aylarca yavrularının yumurtadan çıkmasını bekleyen fedakar penguenler,
  • biri şeffaf olmak üzere çift göz kapağı sayesinde kum fırtınasında da görebilen develer,
  • suyun içinden ışığın kırılma açısını, cismin mesafesini ve gerekli su miktarını hesaplayarak avlarını yakalayan okçu balıkları
    ve daha niceleri..

Doğa eğer dikkatli ve akılcı incelenirse görülecektir ki, tüm canlılar aslında harika birer sanat eseridir ve her sanat eseri gibi kendisini var eden Sanatçıyı bizlere hatırlatır.

Bu kısa girişten sonra doğadaki en hızlı 10 kuşu sıralayalım:

10. Yaban Ördeği (Canvasback Duck) – 117 km/s

Kuzey Amerika bataklıklarında yaşayan dalıcı bir ördektir. 86cm kanat açıklığına sahiptir. Saatte 117km/s hızında uçabilmektedir. Göçmen bir kuştur, göç ederken V şeklinde bir forma girerler.

9. Gri Başlı Albatros (Grey Headed Albatross) – 127 km/s

Gri Başlı Albatroslar güney atlantikte üreyen büyük deniz kuşlarıdır. Adındanda anlaşılacağı üzere mavi-gri bir baş ve boyna siyah-gri bir kuyruğa sahiptirler. 2,2 metre kanat açıklığına sahip olan gri başlı albatros kuşları maksimum 127 km/s hıza ulaşabiliyorken, avını aramak için dinlenmeden yaptığı normal uçuş hızı ise 109 km/s ‘dir.

Güney atlantik bölgesinin hava koşullarının gri başlı albatrosların uçuş hızı üzerinde önemli etkisi vardır. Güçlü antartik fırtınaları avantaja dönüştürerek daha hızlı uçabilmektedirler. Bu gibi koşullarda gri başlı albatrosların geniş kanat açıklığı dengeli bir uçuş gerçekleştirmelerine yardımcı olur.

8. Tarakdiş (Red Breasted Merganser) – 130 km/s

Büyük dalıcı bir ördektir. Kuzey Amerika ve Avrupa’daki tatlı su göllerinde ve akarsularda bulunurlar. Yaklaşık 80 cm civarında kanat açıklığına sahiptirler, bir söylentiye göre (arkasından gelen bir uçaktan kaçarken) 160 km/s hızda uçtuğuna şahit olunmuştur. Ancak genel ölçülmüş bilimsel tespitlere göre maksimum 130 km/s hıza çıkabilmektedirler.

Kuzey Kanadanın büyük gölleri, bataklıkları ve sulak alanları Kırmızı Göğüslü Marganser’ lerin ana üreme bölgeleridir. Başlıca balıklar, yengeç ve karidesle beslenirler. Erkek, dişileri çekmek için boyununu uzatarak ses çıkararak çağrı yapar. Dişi 10 tane yumurtlayabilir.

7. Mahmuz Kanatlı Kaz (Spur Winged Goose) – 141 km/s

Afrikadaki sulak alanlarda bulunan büyük bir su kuşudur. 76 – 114 cm arasında bir uzunluğa sahiptir. Kanat açıklığı ise 1,5 – 2 metre arasında değişir. Ağırlıkları 7 kg ‘a kadar çıkabilir.

141 km/s ile dünyanın en hızlı kazıdır 🙂 Mahmuz Kanatlı Kaz’ lar tüneyen ördekler ailesinin en büyük örneği olmasına rağmen diğer tüneyen ördeklerin tümünden daha hızlı uçarlar.

6. Fırkateyn Kuşu (Frigate Bird) – 152 km/s

Tropik bölgelerde yaşayan büyük bir deniz kuşudur. 2,3 metre uzunluğunda kanat açıklığına sahiptir. Ağırlığına göre kıyaslandığında dünyadaki en geniş kanat açıklığına sahip kuş Fırkateyn Kuşudur. Fırkateyn Kuşu 152 km/s ‘lik bir hıza ulaşabilmektedir. bir hafta boyunca havada kalabilmeleriyle de bilinirler. Fırkateyn kuşları sadece dinlenmek ve beslenmek için kondukları söylenir.

Diğer hızlı uçan kuşlara göre fırkateyn kuşları yerde özellikle de deniz kenarlarında düzgün yürüyemezler. uçan balıklar, yengeçler ve kabuklular başlıca avladığı canlılardır. Genellikle havada süzülerek ve doğru zamanlama ile avlarını havada kaparak beslenirler.

5. Delice Doğan (Eurasian Hobby) – 161 km/s

Şahin ailesinin küçük bir üyesidir. Afrika, Avrupa ve Asya’ da açık ormanlarda, nehir kenarlarında bulunurlar. Delice Doğan göçmen bir kuştur. Kışı geçirmek için Orta Afrika ve Güney Asya’ ya göç ederler.

161 km/s hızında uçabilirler. Hızlı ve akrobatik uçuşuyla ünlüdürler.

4. İğne Kuyruklu Ebabil Kuşu (White-throated Needletail) – 169 km/s

Sibirya ve Asya’ nın kayalık tepelerinde yaşayan hızlı bir uçucudur. kanat çırparak hızlanan kuşlar arasında en hızlısı olarak bilinir. Uzun kavisli kanatları ve kuvvetli bedeni olağan üstü hızlara çıkmasına yardım eder.

İğne Kuyruklu Ebabil Kuşu, göçmen bir kuştur. Kışın başlangıcından önce Güney Asya ve Avustralya’ya doğru hareket eder. Kış bittikten sonra üreme alanlarına geri dönerler.

3. Akdoğan (Gyrfalcon) – 209 km/s

Akdoğanlar yüksek hızlı dalışları ve uzun ve sivri kanatlarıyla bilinirler. Dünyanın en büyük doğanıdır.  50 – 60 cm uzunluğunda, yaklaşık 1,3 kg ağırlığındadırlar. Çok yüksek mesafelerden hızlı dalışlar yaparak avlanırlar. Bu dalış sırasında 209 km/s hızına ulaşabilmektedirler.

Akdoğanlar hızlı dalışları üzerinde olağanüstü uçuş kontrole sahip olmalarıyla bilinirler. Bu hızlı dalışlar bir çok fazdan oluşur. Kanat pozisyonunu değiştirerek hızlarını arttırabilir yada azaltabilirler. Kanatları bir uçtan diğerine 127 cm uzunluğundadır.

2. Kaya Kartalı (Golden Eagle) – 321 km/s

Kuzey Amerika bölgesindeki en büyük yırtıcı kuştur. Orta Asya Türkleri avlanmak için Kaya Kartalı yetiştirirler. Boyları 60 – 152 cm arasında değişir. Yaklaşık 7 kg ağırlığa ulaşabilirler. 2,3 metre aralığında kanat açıklığına sahiptirler.

Kaya Kartalı geniş ve uzun kanatlar sayesinde uzun süreler havada kalabilirler. çok iyi görüş gücüne sahiptirler, çok yükseklerden avlarına odaklanabilirler. Kaya Kartalı avına gözünü diktiğinde çok yüksek sayılabilecek bir hızda dalış yaparak avının üzerine doğru uçar. Yüksek hızlı dalışlar ve güçlü keskin pençeler sayesinde avlarını kavrarlar. 3000 ile 4500 metre yüksekliklere çıkabilirler. Tavşan, domuz, tilki hatta geyik bile avlayabilmektedirler. Kartallar, hayvanlar alemindeki en iyi görme yeteneğine sahip olan kuştur. 3.2 km mesafeden bir tavşanı tespit edebilirler. Gözleri neredeyse insan gözleriyle aynı büyüklüktedir. Eğer biz insanlar katalların gözüne sahip olsaydık 10 katlı bir binanın tepesinden karıncaların yerdeki yürüyüşünü izleyebilirdik.

1. Gökdoğan (Peregrine Falcon) – 389 km/s

Saatte 389 km hıza çıkabilen Gökdoğanlar dünyadaki en hızlı canlıdır. Antarktika dışında her yerde bulunabilen av kuşudur. güçlü kasları olan sivri kanatlara sahiptir. kanatlarındaki sert tüyler rüzgar direncini ve sürüklenme ihtimalini önler. gövde boyu 36 – 58 cm arasında değişir, kanat açıklığı ise 91 – 112 cm aralığındadır. Ağrılığı 600 ile 1300 gr arasındadır. yaklaşık 15,5 yıl yaşarlar. İkinci dünya savaşında posta güvercinlerine karşı kullanılmışlardır.

Aeorodinamik bir harika olan kuşla kıyaslandığı zaman en gelişmiş hava aracı bile sadece kabataslak bir kopyadan öteye geçmez.
“Kusursuz Uçuş Makineleri”, Reader’s Digeest’tan çev: Ruhsar Kansu, Bilim ve Teknik, Sayı:136, Mart 1979, s. 21

Kuşlardaki kusursuz tasarımların havacılığın gelişmesinde çok büyük etkileri olmuştur. Uçağın mucidi olarak kabul edilen Wright kardeşler, Kittyhawk adındaki uçaklarının kanatlarını yaparken akbaba kanatlarının tasarımını örnek almışlardır.

İçi boş hafif kemikler, bu kemikleri hareket ettirecek güçlü göğüs kasları, havada tutunmayı sağlayacak nitelikte tüyler, aerodinamik kanatlar, yüksek enerji ihtiyacını karşılayacak bir metabolizma… Kuşların bir tasarım ürünü olduğunu açıkça gösteren tüm bu özellikler onlara havada büyük bir hareket kabiliyeti verir.

 

Hiç uçak kanadının bir parçası olan “flap”ın (uçağın kanatlarının arkasında bulunan, yukarı aşağı hareket ederek uçağın alçalıp yükselmesini sağlayan bir parça) bozulduğunda kendini onardığını ya da kendi kendine yenisi ile değiştiğini duydunuz mu? Oysa kuşların uçaktaki flaplar ile aynı görevi yapan tüyleri, Allah’ın onlara verdiği kusursuz sistem sayesinde bunu yapabilir.

Gerçekten hayvanlarda da sizin için bir ders (ibret) vardır.
Müminun Suresi, 21

Eğer bir tüyü elinize alıp parça parça çekerseniz, güçlü bir direnç ile karşılaşırsınız. Çünkü tüyler “barbicel” adı verilen küçük küçük çengeller ile birbirlerine sıkıca kenetlenmiştir. Hatta koparıldıktan sonra dahi tüyün kendi kendini tamir gücü vardır. Parçalanmış tüyleri biraraya getirip uzunlamasına birkaç kere okşamak, “barbicel”lerin tüylerinin tekrar birbirine kenetlenmesini sağlamak için yeterlidir.

Kuşlar daha pek çok bakımdan da uçaklardan çok ileridir.  Örneğin kuzgun, güvercin gibi kuşlar havada takla atabilirken, sinek kuşları havada asılı kalabilirler ve hatta geri geri uçabilirler. Havada uçarken fikir değiştirerek ani bir hareketle bir dala konabilirler. Günümüz teknolojisinde bile uçaklar ise bu tarz manevralar yapamazlar.

Daha uçakların keşfedilmediği zamanlarda bile kuşların uçmak için kullandıkları kusursuz tasarım birçok mucidi etkilemiştir. Öyle ki, 19. yüzyılda bazı kimseler evlerinde yaptıkları kanatları kollarına sıkıca bağlayarak binaların tepesinden kendilerini boşluğa bırakıp kuşların hareketlerini taklit etmeye çalışmışlardır. Tahmin edilebileceği gibi, bu kişilerin uçmak için sadece kanatların yeterli olmadığını anlamaları fazla uzun sürmemiştir.

Pougatchev Manevrası

Rus pilotu Victor Pougatchev’in, Su-27 uçağıyla yaptığı “kobra” adı verilen manevra, havacılık tarihine geçmiştir. Bu hareket Pougatchev’in uçağının havada bir an duraksayarak düşman uçağının arkasına geçmesine imkan tanımaktadır.
“Bilim Damlaları, Yeni Avcı Uçakları: Pougatchev’in Kobraları”, Doç. Dr. Selçuk Aslan, Bilim ve Teknik

Pougatchev’in bu manevrası, bir arı kuşunun yaptıklarının yanında oldukça basit kalmaktadır.

O günlerden bugüne kadar yaklaşık 200 yıl geçti. İnsanlığın bilimsel tecrübeleri ve araştırma-geliştirme teknikleri oldukça ilerledi. Ancak bazı kişiler hala, en az bu mucidler kadar akıldan uzak ve boş iddialarda bulunabiliyorlar. Buna göre, sürüngenler zaman içinde aşama aşama gelişerek kuş haline gelmişlerdir. Kademeli evrim olarak isimlendirilen bu hayali mekanizmanın hiçbir gerçekliği yoktur. Kuşların sürüngenlerle en ufak bir benzerliği olmayan kemik ve kas yapıları, tüyleri, aeorodinamik kanatları ve metabolizmaları vardır.

Kara canlılarından tamamen farklı bir yapıya sahip olan kuşların hiçbir vücut mekanizması, iddia edildiği gibi kademeli evrim modeli ile açıklanamaz.

Kuşlar uçmak için tasarlanmış bir vücut yapısına sahiptir. Bunun için kuşların boyun yapısına bakmak yeterlidir. Bir serçenin boynu 14 omurdan oluşurken bu sayı zürafalar için de 14’tür. Kuş bu sayede uçuş sırasında vücudunu rahatlıkla dengeleyebilir, avlanabilir ve tüylerinin bakımını yapabilir.


Biyoloji, fizik, kimya, matematik, paleontoloji tüm bunlar bilimdir ama “tesadüfen oldu” diyen “evrim teorisi” bilim değildir. ???


Kaynak:

 

User Review
4.67 (3 votes)

İlk Yorum Sizden Gelsin

    Bir cevap yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak.