"Enter"a basıp içeriğe geçin

Neden Yaşlanıyoruz

Okuma Süresi: 4 dakika

Bedenimizi oluşturan elementleri sıraladığımızda en az 25 elementi listemize almamız gerekiyor. Ancak bu elementlerin 6’sı vücut kütlemizin neredeyse %99′ unu oluşturduğunu biliyor muydunuz?

Peki çoğunluğunu aşağıda sıraladığımız bedenimizin yapı taşı olan hücrelerimizin ömrü ne kadar? Ömrünü  tamamlayan, ölen hücrelere ne oluyor? Hücrelerimizin yenilenmesi nasıl oluyor? Bu yenilenme neden yaşlanmayı engelleyemiyor?

Yukarıda Bahsettiğimiz 6 Element:

  • Oksijen %65
  • Karbon %18
  • Hidrojen %10
  • Nitrojen %3
  • Kalsiyum %1,4
  • Fosfor %1,1

Bedenimizi oluşturan kalan yüzde 1,5 ‘luk kısım ise Potasyum, Sülfür, Sodyum, Klor, Magnezyum ve eser miktarda Bor, Krom, Kobalt, Bakır, Flor, İyot, Demir, Manganez, Molibden, Selenyum, Silikon, Kalay, Vanadyum ve Çinko elementlerinden oluşuyor..

Bedenimizde yaklaşık 37 trilyon hücrenin dışında Bu elementler, 37 trilyon hücrenin dışında kalan hücre dışı yapılarda da bulunur. Tüm bu organizasyonu meydana getiren unsurlar, baştan aşağıya tüm detaylarıyla “tasarlanmış” olmak zorunda, aksi durumda tesadüfi süreçlerin sanat üretebileceği ima edilmiş olabilir. (Bkz: Tesadüf Sanat Yapamaz)

Ortalama bir erkek vücudunun yüzde 60’ı sudur ve bu miktar yaklaşık 42 litre su demektir.

Bu suyun 23 litresi hücrelerin için yer alır, geri kalan 19 litresi ise hücre dışında yer alır.

Hücre dışı suyun 8,4 litresini dokular arası sıvı oluşturur, 3,2 litresi ise kan plazma sıvısında yer alır.

Hücrelerimizin Ömrü Ne Kadar?

Vücudumuzdaki hücreler ortalama 7-10 yılda bir yenilenmekle birlikte, her hücrenin ömrü aynı uzunlukta değildir.

Nötrofil hücrelerinin ömrü (kandaki bir tür akyuvar) sadece iki gün iken, göz lensinin ortasında yer alan hücreler ömür boyu bizimledir. Hatta beyin hücrelerinin ömrü bizimkinden çok daha uzundur.

2013’te araştırmacılar yaşlı farelerden aldıkları nöronları daha uzun ömürlü sıçanlara nakletmiş ve iki fare ömründen çok daha uzun yaşadığını görmüştü.

İşte bazı hücrelerin ömrü:

  • Beyin hücresi: 200+ yıl
  • Göz lensi hücresi: Ömür boyu
  • Yumurta hücresi: 50 yıl
  • Kalp kası hücresi: 40 yıl
  • Bağırsak hücresi: 16 yıl
  • Kas hücresi: 15 yıl
  • Yağ hücresi: 8 yıl
  • Hematopoetik (kan yenileyici) kök hücre: 5 yıl
  • Karaciğer hücresi: 10-16 ay
  • Pankreas hücresi: 1 yıl

Ölen Hücrelerimize Ne Oluyor?

Vücudumuzun dışında veya sindirim sistemimizde yer alan hücreler öldüğünde vücuttan atılır. Bununla birlikte bizi hastalıklardan koruyan akyuvarlar vücudumuzun içindeki ölü hücreleri sindirirler. Ölü hücrelerden elde edilen materyal ve enerjinin bir kısmı yeni akyuvar hücreleri üretiminde kullanılarak, ölen hücreler savunma sisteminde geri dönüştürülmüş olur.

Hücrelerimiz Yenileniyor, Buna Rağmen Neden Yaşlanıyoruz?

Vücudumuzda akyuvar hücreleri gibi kimi hücreler sadece birkaç saat yaşarken, deri hücreleri birkaç hafta, beyin hücrelerinin çoğu da on yıllarca yaşar. Bu demek oluyor ki aslında yaklaşık 15 yıl önceki siz siz değilsiniz. tamamen yenilenmiş yeni sizsiniz.

Ancak birçok hücre yenilense de, bunun gerçekleşmesini sağlayan süreçlerde zamanla aksamalar olur. Hücre üretimi için talimatları taşıyan DNA’lar zamanlar hasar görür ve hücre bölünmesini engeller. İşte bu duruma yaşlanma diyoruz.

Her canlının yaşam süresi aynı değildir, aşağıda bazı canlılar için yaşam süresini sizler için sıraladık:

Canlı Yaşam süresi

Yaşlanmanın nedenini araştıran bilim dalına gerontoloji denir. Yaşlanan bireylerde meydana gelen yaşlanmanın belirtilerini inceleyen bilim dalına ise simptomatoloji denir. Yaşlanma, doğumdan önce başlar ve belli bir süre sonra hızlanır.

Yaşlanma konusu aslında sıklıkla unutulmaya çalışılan, adeta “yokmuş” gibi davranılmaya çalışılan dünyanın en büyük gerçeklerindendir. Aslında her insan zamanla kaçınılmaz olarak bu sona doğru ilerlemektedir. Yaşlanma ile ilgili bilimsel açıklamaları sıraladığımız yukarıdaki gerçekler ışığında insan doğal olarak kendi kendine şu soruyu sorabilir, doğadaki bir çok canlı, çiçekler ve birçok bitki türü, tozlu, kirli çamur içinde bir ortamda bulunmalarına rağmen tertemiz olabiliyorken, bir çok açıdan yüksek yaratılış özelliklerine sahip insan oğlu neden bu yeteneklerden mahrum ve sürekli kendi bakımını (temizliğini) yapmak zorunda bırakılmıştır. Bu soruya şöyle cevap vermek istiyorum: Yaratıcımız (olan Allah) dileseydi, güldeki gibi bir kokuyu bedenimizden sürekli salgılanmasını sağlayabilir, nergis bitkisi gibi sürekli tertemiz kalabilecek bir özellikle cildimizi yaratabilirdi. Ancak imtihan yeri olan, ruhumuzun eğitildiği, kişiliğimizin geliştirildiği dünya hayatı özellikle eksik ve kusurlu yaratılmıştır. Ayrıca şurası unutulmamalıdır ki Dünya ister ünlü bir kişi olun isterseniz sıradan bir yaşam sürün, mutlaka ortalama 70 – 90 yıllık yaşamımız sona erecek. Bu durumda bize verilen bu kısa zamanın kıymetini bilmeli, yaşamın “boşuna” var edilmediğini hatırlamalıyız.

Pek çok insan yaşlılığı, ölümü kendilerinden uzak görüp veya sıklıkla akıldan çıkararak düştüğü bu hata yüzünden, dünyayı her şeyden üstün tutmaktadırlar. Bu kişiler sahip oldukları fiziksel özelliklerin hiç yok olmayacağını zannederler. Bu kibirlenmelerinden dolayı da Allah’a ve O’nun vaat ettiklerine yüz çevirme cehaletini gösterirler. Bu kişilerin karşılaşacakları son bir ayette şöyle bildirilmiştir:

Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, dünya hayatına razı olanlar ve bununla tatmin olanlar ve Bizim ayetlerimizden habersiz olanlar; işte bunların, kazandıkları dolayısıyla barınma yerleri ateştir.
Yunus Suresi, 7-8

Ünlülerden Yaşlılık Örnekleri

Yaşlanmak, tek bir istisna bile olmadan herkes için geçerli ve kaçınılmazdır. Ancak zengin, ünlü ya da güzel kişilerin yaşlanmaları ibret verici olması açısından insanları daha çok etkiler. Kuran ahlakını yaşamayan toplumlardaki birçok insanın özendiği parası, ünü ya da güzelliği ile tanınmış kişilerin yaşlılığı ve acizliği, dünya hayatının kısalığını ve değersizliğini hatırlatan en önemli örneklerden biridir. Bunun örneklerini çevremizde yüzlerce kez görmemiz mümkündür.

Bir zamanlar fiziki güzelliği, gücü ile ün kazanan, çok zeki ve sağlıklı olarak tanınan insanları bir gün televizyonda ya da gazetede zihinsel ve fiziksel gücünü kaybetmiş olarak görebiliriz. Elbette tüm insanlar bahsedilen bu duruma düşerler, ancak tüm dünya tarafından tanınmış, hayranlıkla izlenmiş kişilerin yaşlılık halleri ister istemez insan üzerinde kalıcı bir etki bırakmaktadır. Fotoğraflarda da görüldüğü üzere; her ne kadar genç, ünlü ve güzel olursa olsun, her insanın karşılaştığı kaçınılmaz son yaşlılıktır.

Kendi nefisleri konusunda düşünmüyorlar mı? Allah, gökleri, yeri ve bu ikisi arasında olanları ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre (ecel) olarak yaratmıştır. Gerçekten, insanlardan çoğu Rablerine kavuşmayı inkar ediyorlar.
Rum Suresi, 8

Biyoloji, fizik, kimya, matematik, paleontoloji tüm bunlar bilimdir ama “tesadüfen oldu” diyen “evrim teorisi” bilim değildir. ???

Kaynaklar:

User Review
5 (4 votes)

İlk Yorum Sizden Gelsin

    Bir cevap yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak.