"Enter"a basıp içeriğe geçin

PKK Nasıl Biter?

Okuma Süresi: 6 dakika

Son günlerde hepimizin aklına bu soru geliyor olabilir. Aslında herkesin aklında belki de gelecekte “ne günlermiş” dedirtecek bu sorunun “bunu nasıl düşünemedik” dedirtecek şekilde bir çözümü olduğunu düşünüyorum.

Öncelikle millet olarak bu şanlı kurtuluş mücadelesinde verdiğimiz şehitlerimize Allah’ tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun.

Sloganların Faydası Var mı?

106_107_PKK_komunist

İşin aslı “Kahrolsun”, “hiç mi vicdanınız sızlamadı”, “insan nasıl böyle şeyler yapar” demekle PKK bitirilemez. Çünkü PKK ya katılan teröristler bu “kahrolsun” ifadesinden hiç etkilenmezler. Teröristler bu “etkilenmeme becerisini”, aylar süren bir eğitimden geçirilerek edinmektedirler.

Peki bu teröristler dağda, çetin doğa şartlarında, ölümü göze alacak kadar zorlu bir hayatı tercih etmeye nasıl ikna olmuşlardır yada hangi fikir insanları terör uygulatacak kadar zehirli bir güce sahiptir. Eğer beyinleri zehirleyen bir fikirden bahsedeceksek, PKK nın fikri temelini oluşturan “komünizm” ideolojisinin ne olduğunu biraz incelememiz gerekecek:

Komünizm nedir?

Komünizm, geçtiğimiz 20. yüzyıla damgasını vurmuş bir ideolojidir. Ama bu damga, sadece baskı, zulüm, kan ve gözyaşı doludur. Tarihçilerin hesaplamalarına göre, sadece bu ideoloji nedeniyle 20. yüzyıl boyunca 120 milyon insan öldürülmüştür. Bunlar, bir savaş sırasında cephede ölen askerler değil, komünist devletlerin kendi halklarının içinden öldürdükleri sivillerdir. 100 milyon erkek, kadın, yaşlı, küçük çocuk, bebek, sadece “komünizm” denen bu soğuk, katı, sert ve vahşi ideoloji nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Dahası, komünist rejimler tarafından temel hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakılan, göçe zorlanan, sistemli olarak kıtlıkla yüz yüze getirilen, hapsedilen, çalışma kamplarında köle olarak kullanılan on milyonlarca insan vardır. Milyonlarca insan da komünist gerilla gruplarının, terör örgütlerinin kurşunlarına hedef olmuş veya hedef olma korkusu altında yaşamıştır.

104_105_PKK_kongresi

Peki bu ideolojinin kökeni nedir? Nasıl olmuştur da bu kadar kanlı ve acımasız bir dünya görüşü, dünyanın dört bir yanında taraftar bulmuş, devrimlerle iktidara gelmiş, milyonları ardından sürüklemiştir? Komünizm nereden doğmuş, nasıl büyümüş ve nasıl sona ermiştir? Gerçekten sona ermiş midir, yoksa hala dünyayı ve ülkemizi tehdit etmekte midir?

Komunizm Pusuda – Sayfa 2

Lenin: “Bazı kimseler bizi zalimliğimiz sebebiyle ayıpladıkları zaman,bu kişilerin en basit Marksist prensipleri dahinasıl unutabildiklerine hayret etmekteyiz.” demektedir, bu durumda sivil yada asker-polis şehit eden bir terrorist aslında, kendi (köhne) düşünce sistemine göre, doğru bir şey yaptığına inanmaktadır.

Dünya çapında PKK ve Komunist diğer Örgüt Bağlantıları Deşifre edilmelidir

108_109_PKK_komunist


Yanda, Güney Afrika komünist partisi’nin komünist bölücü terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’a vermiş olduğu ödül. Komünist parti lideri Blade Nzimande, söz konusu ödülü verirken Öcalan’ı emperyalizm ve sömürgeciliğe karşı verdiği terörist mücadeleden dolayı övmüş ve onu komünist ve sosyalist hareketin ışığı olarak tanımlamıştır.
Buradan da anlaşıldığı gibi komünist hareket, dünyanın her tarafındaki komünistler tarafından destek bulur. Ülkemizin güneydoğusundaki hareket de bir komünist hareket olduğu ve komünizmin gereği olarak terörü en azgın biçimiyle uyguladığı için sürekli olarak komünist ülkelerden ve çeşitli komünist birimlerden destek görmektedir. Ta ki, komünist dünya devleti hayaline ulaşana kadar. 

Katliam ve şiddet, komünizmin teorisinde vardır!

1917′den bu yana 120 milyona yakın insanın ölümüne yol açan komünizmin fikir babaları Marks ve Engels, devrimin her zaman kuvvet zoruyla olacağını savunurlar.

“çatışma ilerlemenin temelidir” Yanılgısı

Komünizmin fikir babaları Marx ve Engels, materyalist felsefeyi “diyalektik” adı verilen yeni bir yöntemle açıklamaya çalıştılar. Diyalektik, evrendeki tüm gelişmenin, çatışma sayesinde elde edildiği varsayımıydı. Marx ve Engels, bu varsayıma dayanarak tüm dünya tarihini yorumlamaya giriştiler. Marx, insanlık tarihinin bir çatışmadan ibaret olduğunu, mevcut çatışmanın işçiler ve kapitalistler arasında geçtiğini ve yakında işçilerin ayaklanıp komünist bir devrim yapacaklarını iddia ediyordu.

Komünizmin iki kurucusunun en belirgin özellikleri ise, her materyalist gibi Allah inancına büyük bir düşmanlık beslemeleriydi. Her ikisi de koyu birer ateist olan Marx ve Engels, dini inançların yok edilmesini komünizm açısından zorunlu görüyorlardı. Ancak Marx’ın ve Engels’in önemli bir eksikleri vardı; daha geniş bir kitleyi etkileri altına alabilmek için ideolojilerine bilimsel bir görünüm vermeleri gerekiyordu. İşte 20. yüzyılda yaşanan acılara, kaosa, toplu kıyımlara, kardeşi kardeşe kırdıran eylemlere ve bölücülüğe imza atan tehlikeli ittifak, bu noktada ortaya çıktı. Darwin’in, Türlerin Kökeni adlı kitabında öne sürdüğü temel iddialar, Marx ve Engels’in aradıkları açıklamalardı. Darwin, canlıların “yaşam mücadelesi” sonucunda, yani “diyalektik bir çatışma”yla ortaya çıktıklarını iddia ediyordu. Dahası, yaratılışı inkar ederek dini inançları reddediyordu. Bu, Marx ve Engels için bulunmaz bir fırsattı.
Darwinizm, komünizm için o kadar büyük bir önem taşıyordu ki, Engels, Darwin’in kitabı yayınlanır yayınlanmaz Marx’a şöyle yazdı: “Şu anda kitabını okumakta olduğum Darwin, tek kelimeyle muhteşem”.2
Marx ise 19 Aralık 1860 tarihinde Engels’e yazdığı cevabında şöyle diyordu: “Bizim görüşlerimizin doğal tarih temelini içeren kitap, işte budur.”3

Marx, bir başka sosyalist dostu Lasalle’a 16 Ocak 1861’de yazdığı mektupta ise, “Darwin’in yapıtı büyük bir yapıttır. Tarihteki sınıf mücadelesinin doğa bilimleri açısından temelini oluşturuyor.”4 diyerek, evrim teorisinin komünizm için önemini açıklıyordu.


Komunist Bölücü Terörün Kaynağı Darwinizmdir isimli makaleden alıntıdır: 4

Bölücü Terör Darwinist Telkinlerle Beslenmektedir

Güneydoğu’da senelerdir devam eden bölücü faaliyetlerin arkasında Marksist-Leninist-komünist ideoloji bulunmaktadır. Bu ideolojinin temeli ise, yukarıda delilleriyle sunulduğu gibi, Darwinizm’e dayalıdır. Bölücü terör örgütü, terörist olarak yetiştireceği kişilere öncelikle diyalektik materyalizm ve bu felsefenin temeli olan Darwinizm eğitimi vermektedir. Darwinizm olmadan bölücü terörün hayat sahası bulması olanaksızdır. Darwinizm’in insanların bilinçaltına aşıladığı “İnsan, çatışan hayvandır” yalanının bölücü terörün devam etmesinde son derece etkili olduğu açıktır. Darwinizm insanlara kendi “dünya görüşünü” ve “yöntemini” tarif etmektedir. Bu sapkın dünya görüşünün ve yöntemin temel kavramı ise, “kendinden olmayanla çatışmak”tır.
Yaşamı bir çatışma alanı gibi gösteren Darwinist telkinler neticesinde bölücü militanlar, hiç düşünmeden adam öldürebilmekte, bebeklerin, yaşlıların, masumların canlarına kıyabilmektedirler. Askerimizi, polisimizi katletmekte ve her türlü terör yöntemine başvurmaktadırlar.
Kendilerini ve diğer insanları, Allah’ın yarattığı, ruha, akla, vicdana ve anlayışa sahip varlıklar olarak görmedikleri için, hayvanın hayvana yaptığını, birbirlerine ve diğer insanlara yapmaktadırlar. Bu belanın tam anlamıyla son bulabilmesi ise, bu vahşetin temel dayanak noktasının yani Darwinizm’in ortadan kaldırılmasıyla mümkündür. Bir yandan teröre her gün şehitler verirken, bir yandan da resmi olarak evrimi anlatmak büyük bir yanlıştır. Bu, terörün temel kaynağını beslemek demektir. Darwinist yalanların gençlere anlatılması son bulmadıkça terörün önüne geçmek mümkün değildir. Darwinist propagandanın ve ona sırtını dayamış olan diyalektik materyalizmin tahrip edici etkisinin kalkması için, yaklaşık 150 yıldır dünyayı kana bulayan bu köhne teorinin geçersizliği, sahte yöntemleri ve aldatmacaları, modern bilimin ışığında ve bütün açıklığıyla Türk gençliğine öğretilmelidir.

Bu çerçevedeki bir eğitimle, birlik ve beraberliğimizi tehdit eden ideolojilerin hayat damarları kesilmiş olacaktır.
Ne var ki, milletimizi Darwinist yalanlara karşı uyarmak ve bu aldatmacanın tahrip edici etkisini bertaraf etmek için yapılan faaliyetler yıllardır materyalist çevrelerin hedefi olmuşlardır. İlmi mücadeleye, ilmi cevap verilmesi gerekir. Ancak materyalist çevreler sahip oldukları basın yayın organlarını, psikolojik savaşın saldırı aracı olarak kullanmakta, evrim teorisinin çöküşü hakkında bilimsel yayınlara hakaret ve karalama yöntemiyle karşılık vermeye kalkışmaktadırlar. Bilindiği gibi materyalist çevreler, kendilerine aylardır çağrı yapılmasına rağmen tek bir ara fosil ortaya koyamamışlar, Türkiye’nin dört bir yanında sürdürülmekte olan Yaratılış Sergileri karşısında bütünüyle sessizliğe gömülmüşlerdir.

Devrimciler, hakim güce karşı şiddet kullanmak zorunda oldukları konusunda ısrarlıdırlar ve her zaman terörizme verdikleri desteği açıkça şu sözlerle belirtmişlerdir:

176_177_turkiye_tc_sehitler

“Terörü prensip olarak hiç reddetmedik ve hiçbir zaman da reddetmeyiz.”“Propagandacılar her grubu basit bomba formülleriyle donatmalılar. Onlara işin mahiyeti hakkında açıklamalar yapmalı ve gerisini onlara bırakmalılar. Gruplar, derhal askeri eğitimlerine, operasyonlara katılarak başlamalılar. Bazıları bir casusun öldürülme işini veya bir polis karakolu bombalama görevini üstlenmeli. Bir kısmı ise banka soymalı…”“Biz politik öldürülmelere kesinlikle karşı değiliz, ancak devrimci taktikler açısından bireysel saldırılar uygun değildir ve zararlıdır. Sadece geniş halk kitleleriyle yapılanlar zekice bir politik mücadele olarak kabul edilebilir. Sadece geniş halk kitleleriyle doğrudan bağlantılı olan bireysel terörist hareketler değer taşırlar.”

Peki PKK Terörü Nasıl Bitecek?

Komünist Terör, PKK, KCK, YPG, HPG, ve diğerlerinin uyguladığı kanlı eylemlere karşı tabiki askerimiz polisimiz hatta sivil vatandaşlarımız kendilerini kanun hukuk ölçüsünde savunmalıdır. Ancak bu örgütler ancak ve ancak fikren cevap verilerek durdurulabilir. Leninin terör nedeni olarak ileri sürdüğü “en basit marksist prensiblerin” doğru olmadığı akılla, fikirle bölgedeki insanlarımıza anlatılmalıdır. Ancak bunun öncesinde devletimizin Marksizme zemin teşkil eden Darwinist eğitime artık son vermesi gerekiyor. PKK’ nın bölgede yaptığı tek taraflı marksist telkine devletimizin artık cevap vermesi, fikirle bilgiyle mücadele etmesi gerekiyor. Allah’ın izniyle, PKK fikirle bilgiyle mutlaka yenilecektir.

Kaynaklar:

  1. http://www.harunyahya.org/tr/Kitaplar/781/Komunizm-Pusuda
  2. Conway Zirkle, Evolution, Marxian Biology and the Social Scene, Philadelphia; the University of Pennsylvania Press, 1959, s.527
  3. Marx ve Engels, Mektuplar, s. 426
  4. http://m.harunyahya.org/tr/works/4195/Komunist-bolucu-terorun-kaynagi-Darwinizmdir
User Review
5 (3 votes)

İlk Yorum Sizden Gelsin

    Bir cevap yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak.