"Enter"a basıp içeriğe geçin

Türk Çayı

Okuma Süresi: 5 dakika

Efsane İçeceğimiz Çay

Bize özgü pişirme yöntemimiz vardır bu yönteme göre çay, iki bölümlü “çaydanlık” ile yapılır. Özel bir zamanı yoktur, çay için her zaman özeldir.

Kahvaltı sofralarımızın vazgeçilmezi hakkında aşağıda kısa bir derleme hazırladık. Keyifle okumanızı dileriz. 🙂

Çayın Tarihçesi

Avrupaya çay 1600 ‘lerde gelir. Tarihte 1606 yılı çayın avrupayla tanıştığı yıl olarak geçmiştir. Çayın Avrupa ile tanışmasına Hollanda ve Fransa öncülük etmişlerdir.

Çin’ den porselen demliklerin Avrupa’ya gelişi 1650’li yıllarda gerçekleşir.

Peter Stuyvesant ise çayı Amerika’ ya ulaştıran kişi olarak bilinir. Önceleri New Amsterdam olarak isimlendirilen, şimdiki adıyla New York’a yerleşen Hollanda’lı koloniler Amerikan tarihinin ilk çay tiryakileri olarak kayda geçer.

Çay endüstrisi avrupada 1800’lü yıllarda ortaya çıkmaya başlar. Bilimsel adı olan “Camelia sinensis” 1753 yılında ortaya atılır.

Thomas Lipton’un ilk dükkânı da 1871 yılında, İngiltere / Glasgow’da hizmete girer. 1890 yılına gelindiğinde Thomas Lipton, Seylan’da ilk çay tarlasını satın alır. Hindistan’dan getirilen çay tohumları 1903 yılından itibaren Kenya ’da yeşermeye başlar.

Amerika’da sıcak havalarda çay satmakta zorlanan Richard Blechynden, çayı soğuk halde sunmayı akıl eder. Amerika kökenli Ice tea kavramı da işte bu tesadüfle doğar. Poşet çayın keşfi ise 1908 yılında gerçekleşir.

Üst sınıflara hitap eden pahalı bir içecek olmaktan uzaklaşarak gitgide herkes tarafından tüketilen bir içecek haline gelen çay, çeşitli yeniliklerle birlikte gelişmeye devam eder.

Günümüzde ise, bir yıl içinde dünyada tüketilen Lipton sıcak çaylarıyla tam 3 bin 660 adet olimpik yüzme havuzu doldurmak mümkün. Dünyada en çok çay tüketen ülkeler arasında Türkiye’nin de yer aldığının da unutmadan altını çizelim. 1900’lü yıllara kadar çayı tanımayan ve tam bir ’kahve tiryakisi’ olan Türkiye’de bugün çay, sudan sonra en sık tüketilen içecek haline gelmiş durumdadır. Ülkemizde en çok çay üretilen il Rize’dir

Çayı Doğu Karadeniz bölgesine ilk getiren Muğlalı ziraat mühendisi Zihni Derin ile Rizeli avukat Hulûsi beydir. Böylece Karadeniz bölgemiz Rusya’dan ilk çay fideleriyle 1920’lerde buluşmuş oldu.(1)

Başka bir kaynağa göre ise Çay bölgemize 1870′ lerde gelmiş:

1879’DA, KARADENİZ’DE 32 BİN TON ÇAY ÜRETİLİYORDU
OsmanlI’yı eski kudretine kavuşturup siyasi etkinliğini artırmak amacıyla 18’inci yüzyıl sonlarında başlatılan Tanzimat hareketi askeri, idari, sosyal alanlarda olmak üzere hayatın hemen her noktasında reformlar öngörüyor. Bu dönemde Osmanlı hükümeti tarım politikalarını gözden geçiriyor. Modern ziraat biliminin öğretilmesi amacıyla İstanbul, Bursa, Selanik gibi büyük kentlerde ziraat okulları açılıyor. Abdülhamit’in başlattığı tarım ve ziraat reformu kapsamında çay tarımına ilişkin ilk ciddi adımlar atılıyor. Kuzucu’nun kitabından öğrendiğimize göre, Osmanlı döneminde çay üretimine dair ilk somut bilgi 1879 yılında Trabzon salnamesinde kayıtlı. Burada Lazistan sancağına bağlı Hopa kazasında 20 bin, Arhavi nahiyesinde 5 bin olmak üzere toplam 25 bin tonu aşkın çay üretildiği belgeleniyor. Halk arasında Moskov çayı olarak tabir edilen ancak aslında Çin çayı olan bu bitki Trabzon ve çevresinde de yetiştiriliyor bu dönemde.
Türkiye’de çay ilk defa çiftçiler tarafından 1870’lerin sonlarında Artvin bölgesinde yetiştiriliyor. 1878’de, Hopa’da ve Arhavi’de çay ekimi başarılı oluyor. Çalışmak için Rusya’ya giden yöre erkekleri, oradan getirdikleri çay fidanlarını evlerinin bahçelerine ekmeye başlayınca çay bitkisi de Türkiye topraklarına giriyor. Çay kısa bir süre sonra kazanç kapısı haline gelince, devlet çaya vergi koyuyor. Çiftçilerin bu durumdan şikâyetçi olmaları üzerine Trabzon valisi Yusuf Ziya Paşa vergi koymak yerine çay üretiminin teşvik edilmesi gerektiğini hükumete bildiriyor ve vergiler kaldırılıyor.
II. Abdülhamit çayın tarımına önem verip, konuyla ilgili her türlü gelişmeyi yakından takip ediyor. 1896’da Buharalı Yusuf Trabzon’da yetişen çay yapraklarını henüz genç filizler halindeyken ağaçtan toplayarak işleyip beyaz çay elde ediyor ve padişaha bundan bir paket hediye ediyor. II. Abdülhamit bunun üzerine, Trabzon ve çevresinde çay ekimini inceletiyor. (2)

2004 yılında yapılan bir araştırmaya göre Türkiye 205.500 tonluk (dünyanın toplam çay üretiminin %6,4) çay üretimi ile dünya üzerindeki en büyük çay pazarlarından biri olmuştur.(3) Ayrıca, 2004’te Türkiye kişi başına 2,5 kg’lık çay tüketimi ile dünya birincisi olmuş, onu kişi başına 2,1 kg ile İngiltere izlemiştir.

Doğada Çay

Bilimsel ismi, Camellia sinensis’tir. Bir çeşit bitki olan çay’ ın yaprak, çiçek ve dallarının fermente edilmesi, kaynatılması ve ardından kurutularak içime uygun hale getirilmesi ile çay kullanıma sunulur. Çay ismi ana vatanı olan Çin’e dayanır.

Mandarin lehçesindeki “ç’a” ile Amoy Lehçesindeki “t’e” avrupa ülkeleri “t’e” ismini kullanarak bunu “tea” olarak türetmişlerdir. Rusya, Iran(farsça), Arapça ve Türkçede mandarin lehçesindeki karşılığı olan “çay” kelimesi türetilmiştir.

Çayın Toplanması

Ülkemizde, Gürcistan sınırlarından Fatsa’ya kadar olan bölgede yetiştirilebilmektedir. En çok Rize ilimizde üretilmektedir. Sürekli yeşil bir bitkidir.

Tarım amaçlı olanlar 2 metre civarında boya sahiptir. Serbest bırakıldıklarında ise 9 metre boya ulaşabilir. Ana vatanı Güney doğu Asya bölgesidir. Tropik ve subtropik bölgelerde de üretilebilmektedir.(4)

Çayın Çeşitleri

Yaygın olarak üç temel çeşidi bulunur. Bunlar, Siyah çay, yeşil çay ve beyaz çaydır.

??????

Çay Nasıl Demlenir

Bir çay kaşığı toz çayı seramik ya da cam demliğe ekleyin ve 15-20 dakika demleyin.
Eğer dökme çay tüketicisiyseniz ilk olarak demliğinize her bir bardak çay için bir tatlı kaşığı kadar çay, üzerine de suyunuzu ekleyin. Çay deneyiminizi daha kaliteli bir hale getirmek için cam ya da porselen demlik tercih etmenizi öneriyoruz. 15-20 dakikalık bir demleme süresinden sonra çayınızın tadını çıkarabilirsiniz.

Uzun süren yumuşak içimli çay lezzetine demlik süzen poşet çay kullanarak da ulaşabilirsiniz. Her bir demlik süzen poşetten üç bardak çay elde edebilirsiniz. Çay poşetlerini demliğinizin içerisine koyun, sonrasında her bir demlik süzen poşet için bir çay bardağı kaynar suyu demliğinize ekleyin. Bunun üzerine bir çay bardağı kaynar suyu da ek olarak ilave edin. 15-20 dakika demlemeye bırakın. Eğer daha yoğun bir tat elde etmek istiyorsanız, demleme sürenizi uzatabilir ya da kullandığınız demlik poşeti sayısını arttırabilirsiniz. Sonrasında servis edin ve tadını çıkarın!(5)

Zamanı ve sıcaklığı doğru belirlemek önemli!

Çayın ne kadar uzun demleneceği konusuna gelecek olursak; mükemmel bir çay için taze kaynamış içme suyu kullanılmalıdır. İdeal süreyse, yukarıda belirttiğimiz gibi 15-20 dakika arasındadır.

Sevdiğiniz şekilde çay demleyebilmek için çayın tadına varmanız için çok önemli ve bir o kadar da eğlenceli. Yukarıdaki önerilerimizi dikkate alarak en sevdiğiniz çay keyfini keşfetmenin tadına varın!(4)

Kaynaklar:

  1. http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/1104921-turk-cayi
  2. http://www.caykur.com.tr/Pages/Blog/BlogDetay.aspx?ItemId=48
  3. http://www.fao.org/newsroom/en/news/2005/105404/index.html
  4. https://tr.wikipedia.org/wiki/Türk_çayı
  5. http://www.lipton.com.tr/cay-hakkinda/detay/962210/cay-tarifleri-siyah-cay

 

 

Sending
User Review
0 (0 votes)
    Bir cevap yazın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak.